Hollanda’nın ilginç özelliklerini saymakla bitmez. Gece hayatı ve muhteşem manzaralarıyla Amsterdam başta olmak üzere Hollanda’da keşfedilebilecek pek çok şehir bulunmaktadır.

Lalelerin çevrelediği bahçeleriyle akılda kalan, turuncunun en çok yakıştığı ülkelerden biri olan Hollanda, keşfetmeye hazır olanlar için benzersiz fırsatlar sunar. Öncelikle bu benzersiz ülkenin olmazsa olmaz detaylarına göz atalım.

• Hollanda‘da 1281 tane köprü bulunmaktadır. Köprüleri kadar yel değirmenleriyle de ünlü olan ülkenin en çok ziyaretçi alan meydanlarından biri olan Dam Meydanı, eşsiz bir esere ev sahipliği yapmaktadır. Burada bulunan Kraliyet Sarayı, yaklaşık on dört bin tahta parçası üzerine inşa edilmiştir. Bu durum aslında şaşırtıcı değildir. Çünkü Amsterdam‘ın tamamı 12 metre derinliğindeki tahta direkler üzerine inşa edilmiştir. Bunun başlıca nedeni kil ve kalın tabakalardan oluşan toprağıdır.

 

• Avrupa‘nın en büyük pub’ı olan De Drie Gezusters (Üç Kız Kardeşler) Hollanda‘da bulunur. Fırsat bulursanız muhakkak uğranması gereken yerler arasında olan bu pub, büyüleyici görüntüsüyle geç saatlerde Hollanda sokaklarını aydınlatır.

 

• Hollanda, bir ilke daha ev sahipliği yapmaktadır. Avrupa’nın en büyük çiçek bahçesi olan Avrupa Bahçesi, burada bulunur. 800’den fazla lale çeşidine ev sahipliği yapan bahçede birbirinden güzel pek çok çiçek bulunmaktadır. Muhakkak görmeniz gereken bu bahçeyi listenize eklemeyi unutmayın!

 

• Her Avrupa ülkesinde olduğu gibi Hollanda da pek çok festivale ve kutlamaya ev sahipliği yapar. Bunlardan ilki baharın gelişinin müjdeleyicisi olan Rokjesdag festivalidir. Etek günü anlamına gelen festivalde kadın erkek yaşlı genç demeden hemen herkes sokakları eteklerle doldurur.

Bir başka festival ise Avondvierdaagse‘dir. Hollandalı çocukların aileleriyle birlikte dört akşam üst üste uzun bir yürüyüş yaptığı festival gelenekselleştirilmiştir ve her yaz yapılmaktadır.

​

• Hollanda‘da yer alan Giethoorn adlı şehirde neredeyse hiç sokak bulunmuyor. Kentte çok sayıda kanal olduğu için şehir Hollanda’nın Venedik’i olarak anılıyor.

 

Günümüzde cin olarak tüketilen içki aslında 16.yüzyılda Hollanda’da jenever olarak keşfedilmiştir. Uzun yıllar tıbbi amaçlar için kullanılmıştır. Sonraki yıllarda cin ve jenever birbirinden ayrılmıştır. Şimdilerde jenever, yalnızca Belçikalıların, Almanların ve Fransızların yaptıkları likörler için kullanılan genel bir tabirdir.

​Hollanda‘nın yarısı deniz seviyesinin üzerindedir. Burada bulunan evlerin çoğunluğu insan yapımıdır. Bu nedenle, Hollandalılar “Dünyayı tanrı yarattı. Hollanda’yı ise Hollandalılar” sözünün sahipleridir.